Psikoterapi alanında uzmanlaşmış bir psikoterapistin sizlere bilgilendirici ve destekleyici içerikler sunacağı bir kaynak olarak tasarlandı. Amacım, kaygı bozukluğu, depresyon, panik atak, OKB, anksiyete, uyku bozukluğu, cinsel terapi, yeme bozukluğu, bağımlılıklar, travmalar ve çift terapisi gibi konularında farkındalığınızı artırmak ve bu zorluklarla başa çıkmanıza yardımcı olmak için size rehberlik etmektir.
Profesyonel bir klinik psikoterapist olarak, uzun yıllardır çeşitli terapi yöntemleriyle çalışarak binlerce insanın yaşamına olumlu dokunuşlar yapmış biriyim.
Her bireyin benzersiz ihtiyaçlarına özen göstererek, empati temelli bir yaklaşımla güvenli bir ortamda destek sağlıyor ve yaşamınızdaki değişimi birlikte şekillendiriyoruz.
Sıcak ve açık iletişim tarzım sayesinde, sizinle sağlam bir bağ kurarak güvenli bir ortamda çalışıyor ve gerçek değişim için birlikte ilerliyoruz.
Danışanlarımın gizliliğini en üst düzeyde koruyarak, etik değerlere bağlı bir şekilde çalışıyor ve her zaman sizin en iyi çıkarlarınızı gözetiyorum.
1981 yılında Erzurum’da doğan Erkan EREBAK, ilk ve orta öğretimini Erzincan’da, lisans eğitimini 2003 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri bölümünde tamamlamakla birlikte, yüksek lisans eğitimini 2018 yılında İstanbul Gelişim Üniversite’sinin Klinik Psikoloji bölümünde yaparak Uzm. Klinik Psikoterapist ünvanını almıştır.
Hayatın zorluklarıyla başa çıkmak, içsel dengeyi bulmak ve sağlıklı ilişkiler kurmak herkes için kritik önem taşır. Bu süreçte size rehberlik etmek, duygusal iyilik halinizi desteklemek ve içsel potansiyelinizi açığa çıkarmak için buradayım. Sizlere özel, empati dolu ve güvenli bir alan sunarak, kendinizi keşfetmenizi, olumlu değişimleri başlatmanızı ve daha tatmin edici bir yaşam sürdürmenizi desteklemek benim misyonum. Sizden gelen her adımı önemseyerek, yaşamınızdaki olumlu dönüşümlere birlikte imza atmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Bireysel psikoterapi, bireylerin zihinsel, duygusal ve davranışsal sağlıklarını geliştirmek, sorunları çözmek ve kişisel büyümeyi desteklemek için kullanılan bir terapi yöntemidir. Bireysel terapi, bir terapist ile birey arasında gizlilik ve güvene dayalı bir ilişki çerçevesinde gerçekleştirilir.
EMDR, travmatik deneyimlerin etkilerini azaltmak ve iyileşmeyi desteklemek için kullanılan bir terapi yöntemidir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), anksiyete, depresyon, fobi, kaygı ve bazı bağımlılıklar gibi durumlar için etkili bir tedavi seçeneğidir.
Hipnoterapi, bir terapi yöntemi olarak hipnozun kullanıldığı bir tedavi şeklidir. Hipnoz, bilinçli zihnin daha rahatlatıcı ve etkileşime daha açık bir duruma getirildiği bir trans durumudur. Bu trans durumu, terapistin bireyin bilinçaltıyla daha derin bir şekilde çalışmasına ve olumlu değişiklikler yapmasına izin verir.
Hayatımız boyunca yaşadığımız deneyimler, ilişkiler ve çevremizdeki etkiler, bazen bize olumsuz düşünce ve duygusal kalıplar kazandırabilir. Bu kalıplar, yaşamımızı olumsuz etkileyebilir, ilişkilerimizi zorlaştırabilir ve bizi mutsuz hissettirebilir. İşte tam da bu noktada, şema terapisi devreye girer.
İlişki terapisi, çiftlerin veya ailelerin ilişki sorunlarını ele almak, iletişim becerilerini geliştirmek, sorunlu dinamikleri anlamak ve sağlıklı bir ilişki ortamı oluşturmak için kullanılan bir terapi yöntemidir. İlişki terapisi, çiftlerin veya ailelerin karşılıklı anlayışı artırmalarına, çatışmaları çözmelerine ve ilişkilerini güçlendirmelerine yardımcı olur.
Grup psikoterapisi, bir terapist rehberliğinde bir araya gelen bir grup insanın, birbirleriyle etkileşimde bulunarak destek aldığı ve kişisel büyümeyi hedeflediği bir terapi yöntemidir. Grup terapisi, bireysel psikoterapinin yanı sıra farklı avantajlar sunar ve çeşitli sorunları ele almak için etkili bir seçenektir.
Günümüzde en çok karşılaşılan rahatsızlıklar olan kaygı bozuklukları ve depresyon başta olmak üzere sıklıkla, karakter yapılanmaları, duygu kontrolü, özgüven sorunları , yeme ve beden algısı bozuklukları, nedeni bilinmeyen ağrılar ve bedensel rahatsızlıklar, ilişkilerde uyum ve iletişim problemleri gibi aşağıda kısa bilgiler eklediğim konularda çalışmalar yapmaktayım.
Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB), sürekli endişe, gerilim ve kaygı hissi ile karakterize edilen bir bozukluktur. YAB genellikle belirli bir tetikleyiciye bağlı olmadan ortaya çıkar ve kişinin sürekli olarak gelecekteki olumsuz olayları, işlerin yanlış gideceğini ya da tehlikeleri sürekli düşünmesine neden olur.
Sosyal fobi, sosyal durumlarda yoğun bir korku veya endişe duyduğunuz bir anksiyete bozukluğudur. Sosyal fobisi olan insanlar, diğer insanların kendilerini olumsuz bir şekilde değerlendireceği veya eleştireceği endişesiyle karşı karşıya kalır.
Obsesif kompulsif bozukluk, tekrarlayan obsesyonlar (takıntılar) ve kompulsiyonlar (zorlantılar) olarak adlandırılan iki ana semptom grubuyla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Obsesyonlar, kişinin sürekli olarak zihinsel olarak rahatsız edici, tekrarlayan ve istenmeyen düşünceler, görüntüler veya dürtüler yaşamasıyla tanımlanır.
Özgül fobiler, belirli bir nesne, durum veya aktiviteye karşı aşırı ve mantıksız bir korku veya kaygı hissiyle karakterize olan anksiyete bozukluklarıdır. Bu fobiler, kişinin günlük yaşamını etkileyebilir ve normal aktivitelere katılımı kısıtlayabilir.
